HAYRIN DA HAYIRLISI
Kimsenin ne diyeceği umurumuzda değil.
Dilsiz şeytan olmadık, olmayacağız.
Dokuzuncu köy sonrasını biliyoruz.
Hafta sonu bir haber düştü sosyal medyaya, bizim ismini ilk defa duyduğumuz Murat Yavuz annesi Semiye Hanım adına Şirinevler Camisini yıkıp yeniden yapacakmış.
Şirinevler Camisi yıkılarak yeniden, yeni bir proje ile yapılacakmış.
İslam dininde israf haramdır.
Üstün körü din eğitimi alan bunu bilir.
Murat Bey’in hayrını Allah kabul etsin. Safların doldurulamadığı, siyaset yapmada mahir bazı imamların ve müezzinlerin ezan okunurken girdiği camilerimiz var.
Karabük’te huzur evi eksikliği de var.
İhtiyaç sahibi insanlar sıra bekliyor.
Bizden söylemesi.
Boş camiler inşa edeceğinize ağzı dualı ihtiyaç sahibi yaş almış insanların doldurduğu sosyal binalar yapın işe yarasın.
ŞEHİT MEZARLARININ KİMSESİZLİĞİ
Çaldığımız zurnayı kendimiz dinlemişiz meğer.
Şehirdeki il protokolüne mensup kişilerin Şehit ve gazi yakınlarını ziyareti görev icabı gibi imiş diye düşünmeye başladık.
Niye böyle düşündük;
Öğlebeli Şehitliğinde bulunan şehit mezarlarının bakımsızlığını 18 Mart günü görüntülemiş ve dile getirmiştik.
Pazar günü yine Öğlebeli Şehitliğinde idik. Haber takibi gazeteci için önemlidir.
Aha yeni fotoğraf;
Değişen bir şey yok.
Zurnanın son deliği iyi ötmemiş demek ki?
Ya da, muhataplar şehitler ve şehitliği dikkate almıyor demektir.
Ne dersiniz?

KURT TASMAYI KABUL EDER Mİ?
Hikaye bu ya;
Bir masal var Kaf Dağı’nın ardında. Köpekle kurdu anlatıyor masal, biz ne desek boşuna.
“Köpekler kuş uçurmaz olmuş çiftlikten, kurt bundan etkilenmiş tabi.. Tazıya dönmüş açlıktan… Bir köpek görmüş dağda, yağlı, besili, parlak tüylü, yolunu şaşırmış besbelli.
“Bunu yersem ne güzel olur” demiş.
Saldırıya geçecekmiş ama çekinmiş. Aşağıdan alıp yaklaşmış yanına.
– İyi ense yapmışsınız maşallah.
Köpek şöyle uzun uzun bakmış:
– Siz de yapabilirsiniz bayım.
Benim gibi beslenmeyi isteseniz, beslenirsiniz. Yaşamak sayılmaz sizinki, hep sefil olmak kötü bir şey besbelli.
Ne bu böyle, ne rahat bir uyku, ne ağız tadıyla yenen bir lokma yemek. Gelin benim yanıma, dünya varmış deyin.
Kurt bayağı merak etmiş doğrusu. Nasıl bir işmiş ki bu ?
– Orda işim ne olacak benim ?
Köpek gülmüş:
– Hiççç.. Fakir fukaraya saldıracaksın, evin adamlarına kuyruk sallayacaksın, sahibine hoş görünmek tek görevin. Bunun karşılığında artık ne varsa hepsi senin. Tavuk kemiği mi istersin , güvercin, bıldırcın kemiği mi. Bu arada sırtını okşarlar sabah ve akşam, keyfe bak.
Kurdun ağzı kulaklarına varmış , gözleri dolmuş sevinçten… Köpeğin peşine takılmış, çiftliğe doğru yol alırken, boynunda bir iz görmüş:
– Bu da nesi ? Demiş.
– Hiçç. Demiş köpek.
Değmez konuşmaya bile, nene gerek.
– Söyleyin canım, merak ettim işte.
– Tasmanın yeri olacak.
– Neee? Sizi bağlıyorlar mı ? Demiş kurt.
Öyleyse her istediğin yere gitmek yok.
– Yook. Demiş köpek, ne çıkar bundan ?
Kurt yolunu çevirmiş başka yöne:
– Sizin olsun eti de kemiği de, ben özgürlüğümü kimselere veremem, kimsenin boyunduruğu altına giremem.
Demiş ve uzaklaşmış ordan. Gidiş o gidiş….”
La Fontaine
HAK ARAMANIN USULÜ
“MADDE 34- (Değişik: 3/10/2001-4709/13 md.)Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı ancak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlâkın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla ve kanunla sınırlanabilir.Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda gösterilir.”
Anayasanın 34. Maddesi yukarıda.
Vurmadan, kırmadan, dökmeden hak aramanın yolu Anayasa’da belli.
Aksini iddia etmek safdillik olur.
Herkes birbirinin hakkına saygı duyarsa kaos olmaz.
Küfür acizlik dilidir, kime olursa olsun kabul edilemez.
Senin küfürbazın iyi, benimki kötü de diyemeyiz.
Cumhurbaşkanlığı makamı bizim nesil için birliği temsil eder.
Şimdi o koltukta oturan kim olursa olsun, partili olması kendisini bağlar gelmişine geçmişine küfrü hak etmez.
Eleştiririsin amenna.
Küfür mü yok canım daha neler.
Düzene isyana, çifte standarda, adaletsizliğe, çürümüşlüğe, yolsuzluğa, çerlisine-çöplüsüne itiraz etmenin hakkını yaşamak istiyorsan, başkasının hakkına saygılı olacaksın.
NOKTA