Karabük İli için önem taşıyan ve tarihe ışık tutacak olana Hadrianapolis kazısı ile ilgili olarak Eskipazar ilçesinde açıklamalarda bulunan kazı başkanı Doç. Dr. Ersın Çelikbaş; “Kazılarda 110 adet mezar bulduk kazdık Fakat bunların 105 tanesi soyulmuş.” Dedi.
Bilgilendirme toplantısına katılan vatandaşlar Doç. Dr. Çelikbaş’ın bu açıklaması karşısında şaşkınlıklarını gizleyemedi.
Hadrianapolis Antik Kenti
“Paphlagonia Hadrianapolis’i” olarak adlandırılan yer bugün Karabük İli, Eskipazar İlçe Merkezi’nin 3 kilometre batısında ‘Viranşehir’ olarak adlandırılan mevki ve çevresindeki arazi üzerinde dağınık bir şekilde bulunmaktadır. Hadrianapolis Antik Kenti ise Budaklar, Büyükyaylalar, Çaylı ve Beytarla köylerini kapsamaktadır. Budaklar Köyü, Hacı Ahmetler Mahallesi’nde kentin kalıntıları yoğunlaşmaktadır ve bu mevki Viranşehir olarak adlandırılmaktadır.
Kuzeybatı Anadolu’nun klasik antik çağlardaki sosyo-ekonomik yapısı, kültür tarihi ve arkeolojisi üzerine bugüne değin çok durulmamıştır. Bu yüzden Hadrianapolis Kenti kalıntıları da fazla tanınmamaktadır. Gerçek anlamda kentte birden fazla merkez vardır. Bunlardan birinde Roma kalıntıları yoğunlaşmaktadır. Bu alan bir kaya yüzüne işlenmiş aedicula’sı bulunan bir kutsal alandır. Bunun dışında kentin Roma Dönemi mimari kalıntıları sınırlıdır. Erken Bizans Dönemi kalıntıları ise yoğundur.
Kent içinde üç adet Erken Bizans kilise kalıntısı vardır. Bunlardan ikisi kaçak kazılar sonucu açılmıştır. Bunun dışında bir sarnıç kalıntısı hala tonozları ile ayaktadır. Kentin Roma ve Bizans dönemi mimari dokusuna ait bloklar devşirme olarak ilçenin çeşitli yerlerinde kullanılmıştır. Proje kapsamında bu devşirme malzemenin tümünün yerlerinin saptanması, harita üzerinde işaretlenmesi, belgelenmesi ve korumaya alınması gerekmektedir.
Antik yerleşim özellikle üç adet kilise kalıntısının bulunduğu alanda yoğunlaşmaktadır. Bu kiliselerin tamamı İS 6’ncı yüzyıla aittirler. En erken kilise olarak hemen Eskipazar’ın 2 kilometre batısında kent çıkışında, bir mevki üzerinde inşa edilmiştir.
2003 tarihinden itibaren yapılan çalışmalarda 15 x 23.5 metre ebatlarındaki kilisede dört önemli mozaik bulunmuştur. Kadın, erkek, hayvan ve meyve figürlerinin yer aldığı mozaiklerin önemli bir özelliği üzerlerinde Hıristiyan inancına göre cennetteki dört nehir “Phison”, “Geon”, “Euphrates” (Fırat) ve “Tigris” (Dicle)’in personifikasyonun ve adlarının yer almasıdır. Bu tür bir kompozisyona Anadolu’da henüz rastlanılmamıştır.
Kilise tabanındaki mozaikli alan içinde yine bir de adak yazıtı bulunmaktadır. Bu yazıtta “Sadık saray muhafızı Himerios ile pek onurlu ve değerli Valentina’nın adağıdır” ibaresi geçmektedir. Himerios adı üstüne yapılan çalışma sonucunda bu ismin bir “Skholarios”, yani bir İmparatorluk muhafızı olduğunu ve bu ismin filolojik ve prosografik olarak yalnızca İ S 6’ncı yüzyılda görüldüğü fark edilmiştir. Ayrıca Himerios ile Valentina evli olduğu düşünülmektedir. Yalnız bu mozaik yazıtında bir verbum yoktur, bu da yazıtın devamının bir yerlerde olabileceğini düşündürmektedir.
Mozaikler 2003 yılında, hava koşullarından etkilenmemeleri için geçici olarak özel bir örtüyle kapatılmıştır. Kilisede yapılan ayrıntılı incelemelerde fark edilen diğer bir husus, atrium duvarının en alt taş sırasındaki taşlardan ikisinin dış yüzünde en az 10 satırlık Yunanca yazıtın varlığıdır. Bu yazıt “damnatia memorae” şeklinde kazınmış olsa da yazılar halen seçilebilmektedir. Ayrıca kilise giriş kapısında tabana gömülü tabula ansata şeklinde bir yazıtta ‘Burada anısı azizler arasında yer alan Iordannes yatıyor’ ibaresi bulunan mermer bir yazıt mevcuttur.