Batı Karadeniz Bölgesinde şiddetli yağışların ardından, 11 Ağustos’ta Bartın, Kastamonu ve Sinop’ta yaşanan sel felaketinde birçok bina yıkıldı, onlarca araç ve iş yeri zarar gördü. Sel felaketinde 71 kişi Kastamonu’da, 10 kişi Sinop’ta ve 1 kişi de Bartın’da hayatını kaybetti. Selin en ağır yaşandığı Bozkurt başta olmak üzere sel bölgelerinde hayatın normale dönmesi için onarım çalışmaları sürdürülürken, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı ‘psikososyal destek ekipleri’ ise selden etkilenen ve sel sebebi ile travma yaşayan vatandaşların yaralarını sarmak için çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Kastamonu Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü koordinesinde yaşanan sel felaketinden etkilenen afetzede çocuklara psikolojik destek veriliyor. Ekipler, afetzede çocuklarla birebir ilgilenerek oyun oynuyor, resim yapıyor, top çeşitli etkinlikler düzenliyor. Ayrıca ekipler, selzede ailelerle de görüşerek istek ve taleplerini belirliyor.
“Sel bölgesindeki öncelikli amacımız çocukların selden gördükleri zararları en aza indirmek”
Bölgedeki psikososyal destek ekibinde çalışan Afyonkarahisar Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’nden Psikolog Merve Sağlam, çalışmalar hakkında bilgiler aktararak, “Kastamonu’da yaşanan sel felaketinden dolayı Afyonkarahisar Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünden bölgeye geldik psikososyal destek grubu olarak. Bizim sel bölgesindeki öncelikli amacımız hem çocuklara yardımcı olmak hem de Bakanlığımızın hizmet modellerinden olan çocuk temelli çalıştığımız için çocukların seldeki zararlarını en aza indirmek, onların ihtiyaçlarını karşılamak. Gerekli risk haritalarını oluşturmak gibi görevlerimizin bulunuyor burada. Açıkçası bu çalışmalar üzerinde ilerliyoruz. Hem burada ailelerle ilgili bilgiler alıyoruz hem de ihtiyaçlarına yönelik çalışmalar yürütüyoruz. Hem de onların zihinlerini meşgul edecek, onları daha iyi hissettirebilecek etkinlikler yapmaya çalışıyoruz. Daha sonra ailelerin bizlerden bazı talepleri oluyor. Onların ne tür ihtiyaçlarının olduğunu, ne gibi durumlarda yardımda bulunabiliriz, bunları konuşuyoruz” dedi.
“Öncelikli hedefimiz sel felaketinin yaralarını biran önce sarabilmek”
Öncelikli hedeflerinin sel felaketinin yaralarını biran önce sarmayı istediklerini anlatan Sağlam, “Tabii ki bu sel felaketi burada yaşayan ya da yaşamayan hepimizi derinden etkiledi. Bu üzücü bir durum ama bizim öncelikli hedefimiz sel felaketinin yaralarını biran önce sarabilmek, selzedelere yardımcı olabilmek hem de çocuklarımızın yaşadığı travmaları en aza indirmek. Bu da tabii ki direk anında psikolojik destekten ziyade biraz daha onların yanında olabilmek, onlarla oyunlar oynamak, oynatabilmek, onların unutulmamalarını, ihmal edilmemelerini sağlamak öncelikli hedefimiz oluyor. Psikososyal destek dediğimiz aslında insanların ihtiyaçlarına yönelik hizmetlerde bulunuyor. Bakanlığımızın hizmet modellerinden birçok yardım modeli bulunuyor. Bu tek çocuk olarak değil, kadın, aile, yaşlı bakım gibi hizmet modellerimizde bulunuyor. Bunlarda hangi hizmet modellerinin uygun olabileceğine karar veriyoruz. Gerekli görüşmeler yapıldıktan sonra hangi model uygunsa onlara o yönde desteklerde bulunuyoruz” diye konuştu.
“Kızım, psikososyal destek ekiplerinin sayesinde selde yaşadığı olumsuz olayları artık hatırlamıyor”
Aile ve Sosyal Hizmet Bakanlığı psikososyal destek ekipleri ile Türk Kızılayı’nın kendilerine her türlü desteği sağladığını anlatan Nihat Demirel isimli vatandaş, “Kızımızın aynı zamanda burada hocaları bulunuyor. Burada kreş var, okullar var. Her gün düzenli olarak okuluna gidiyor. Oyuncaklar dağıtılıyor, etkinlikler düzenleniyor, eğleniyor. Burada deşarj oluyor. Selde yaşadığı olumsuz olayları artık hatırlamıyor artık. Gelişimine büyük katkı sağlıyorlar. Herkesten Allah razı olsun. Kızımla ilgileniyorlar, birebir hocaları var. Kızım, kendisi resim yapıyor, daha önceden resim yapamıyordu burada resim yapmayı öğrendi. Oyunlar oynuyor, eğleniyor. Önceden daha içine kapanık bir çocuktu. Herkesten Allah razı olsun. Cumhurbaşkanımızın talimatıyla Türkiye burada, ayaklanmış herkes, hayırseverler burada bizleri yalnız bırakmıyorlar. Bütün devletimizin kurumları burada. Herkese teşekkür ederiz. Allah hepinizden razı olsun” şeklinde konuştu.
“Bundan 20-25 yıl önceki Türkiye’ye düşündüğümüz zaman sokaklarda kalacaktık”
Bütün Bakanlıkların tüm imkanlarıyla sel bölgesinde çalışma yürüttüğünü ifade eden Nihat Demirel, duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Eğer bundan 20 yıl, 25 yıl önceki Türkiye’ye düşündüğümüz zaman sokaklarda kalacaktık. Şu anda güçlü bir Türkiye var. Kesinlikle güçlü bir Türkiye var, onun için çok iyi imkanlarda buradayız. Her türlü ihtiyaçlarımız karşılanıyor. Hayatımızı burada devam ettiriyoruz. Hayata adapta oluyoruz” ifadelerini kullandı.
“Çocukların yaşadığı travmadan sonraki duruma alışmaları için çeşitli etkinlikler düzenliyoruz”
Sel bölgesine Tekirdağ’dan gelen psikososyal destek ekibinden Baran Kaya da, “Şu anda burada çocuklarla ilgileniyoruz, çocukların yaşadığı travmadan sonraki duruma alışmaları için çeşitli etkinlikler düzenliyoruz, çocuklarla oyunlar oynuyoruz. Ailelerle yaptığımız görüşmelerde ise bir formumuz var. Ailelerin bu travmadan nasıl etkilendiğini, temel ihtiyaçlarının neler olduğunu belirlemeye çalışıyoruz. İkinci önceliğimiz ise aile içinde bir travma yaşayan var ise o kişilerle bireysel görüşmeler yapıyoruz. Burada psikososyal destek dediğimiz modelimiz devreye giriyor. Bireysel görüşmeye ihtiyaç duyduğumuz kişiler ile doldurduğumuz form neticesinde uzman psikologlara yönlendirmesini yapıyoruz, bunlarla görüşmelerini sağlıyoruz. Eğer bu görüşme sonucunda ileri düzeyde terapiye ihtiyaçları var ise ona uygun bir model oluşturuluyor” dedi.
Psikososyal destek ekipleri ile birlikte eğlenceli vakit geçirdiklerini söyleyen 12 yaşındaki Saniye Demirci ise, “Burada hocalarımızla birlikte oyunlar oynuyoruz, eğleniyoruz, hoşça vakit geçiriyoruz. Burada çok iyi. Yardım eden ya da edemeyen herkese teşekkür ediyorum. Burada hocalarımızla birlikte kutu oyunları oynuyoruz, çubuk oyunları oynuyoruz, ara sıra top oynuyoruz, yeni arkadaşlar edindim” diye konuştu.